16 Mayıs 2015 Cumartesi

İş ve Kazanç hakkında Benim Algı - yazmakta

Awaya-Juku’da, yani benim dershanemde, ben zorunlu öğrenim ücreti olarak değilde istemli [şükran hediyesi] olarak eğitim masrafı öğrencilerimin aile bütçelerinden veriliyorum.

Benim bu istemli [şükran hediyesi] sistemini düşündüğüm nedeni iki tane var.
Hâlâ öğrenim ücretini alırken ben öğrencilerim için ciddi olarak her iş yapmama rağmen gerçek olarak onlardan ne kadar parasını aldığımı benim karar verip aldığımı kabul edemedim.
Bence benim onlar için düşündüğüm ciddi duygumu kendimin hakaret ettiğim gibi hissettim.
Ayrıca benim onlar için bütün varlığıyla çalıştığım kaç para sayamaz diye gururum yüzündendi.

Bu yüzden ben bu fikrim - istemli [şükran hediyesi] sistemi - düşündüm.
Ve Konfüçyüs “Ben 40 yaşındayken çekinmeyi attım.” diye söylemiş gibi :) ben de yaklaşık 40 yaşındayken hiç sorun yok diye sayıp kaygısız olarak Awaya-Juku tekrar açtım.

Peki, daha önce, yaklaşık 20 sene arasında, ben bu konuyu her görünümünden dikkatli inceliyordum.
Ve benim uzandığım sonuç asağıda.

Ben almak ya da vermek üzerinde karşısının eşyalarının onun [özbenliğine] bağlı olduğunu ve benim eşyalarının benim [özbenliğime] bağlı olduğunu arzu ediyorum.
Çünkü karşılıklı [özbenliğine] güven ilişkisi olmak ümit ediyorum.

*[özbenlik] yeniden “dilek” “gönül” vesaire ifade edebilir. Hangisi en uygun şu anda bilmiyorum.

İngilizce çevirisi

Hiç yorum yok: